23 Eylül 2009 Çarşamba


Üşüyordum. Ben Çin Mahallesi’nden sıyrılırken yediğim yağmur üzerimde ıslak, sözleştiğim saatte Leicester Meydanı, Wetherspoon’a ulaşırken o, neredeyse bir tam yıldır beklemiyordu.

Bindokuzyüzatmışsekizde rütbe alan “I Heard It Through The Grapevine” Motown hareketinin yüzyıl savaşlarını başlatıyor, yüzbaşı Marvin Gaye koyu renklerin efendisi, bu coğrafyada basılan yedi parmaklık plak (Melodi Records, 68.855) çoğu da ünik kapak tasarımlı nesneleri biraya getirmek için iyi bir başlangıç oluyordu.

Sean bw Parker, yeditepe’li şehrin fırtınalı günlerinde henüz ticari ürün haline gelmeyen albümünü (A Gun To The Temple) tamamladı. Lou Reed’in yüzünü pek göstermediği tarafından gülümseyen kayıtlar özellikle Enovari Roxy Music tabularına dokundukça (Spirits, Cascade) elinizin bulaşıcı kiri olageliyor. www.myspace.com/seanparkeristanbul

İlk büyük seferden bir on yıl kadar sonra 1979’da Londra bahçelerinin yırtık kızları The Slits adı altında “Typical Girls”’ü yayınlıyor, plağın b-yüzüne “I Heard It Through The Grapevine” okunurken modern zaman amazonları yüzbaşıyı selamlıyordu. Birleşik Devletler baskı yedi inç plak (Antilles, ANS 102), açılınca poster olan kapak konseptiyle çok koleksiyonerin canını sıkacaktı.

“Kısmet” dedi. Yoğurt ve hardal tozu karışımı yeni bir sos üzerinde çalışıyordu ve Benjamin Linus’u şimdiki zamanda görmek canını sıkmıştı, muhtemelen geçmişe özlemin de eski tadı yoktu.*

* Signoret Simone

Rolling Stone, Mart 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder